Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi / Diş Doktoru Ahmet Kaya / Erzincan / dişhekimi /

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi
• Gömük Dişler 
• Yarı Gömük 20 Yaş Dişleri
• Apikal Rezeksiyon
• Kist Operasyonları
• Preprotetik Cerrahi
• Frenektomi
• Biyopsi
 

Dişlerin Çekim Nedenleri
•  Dolgu veya protez yapılamayacak kadar harap olmuş dişler 
• Kanal tedavisinin yapılamadığı akut veya kronik iltihaplı dişler 
• Dişlerin kemik desteklerini aşırı ölçüde kaybettiği periodontal (diş eti) hastalığı bulunan dişler 
• Apikal rezeksiyona (kök ucunda iltihabı olan dişleri ameliyat ile kök ucunun kesilmesi) cevap vermeyen dişler 
• Herhangi bir fonksiyonu olmayan ağız içinde kalmış kökler 
• Ortodontik tedavide (tel tedavisi) çekimi gerektiren dişler 
• Daimi dişler mevcut iken normal zamanında düşmeyen persiste süt dişleri 
• Sürnümerer (fazla) dişler 
• Maksiller sinüs infeksiyonuna yol açan sinüsle bağlantılı dişler 
• Fokal infeksiyona (mikroorganizmaların infeksiyon odağından yani dişten kan veya lenf yolu ile başka organ ve dokularda infeksiyona yol açması) neden olacak dişler 

Diş Çekimi Sonrası Yapmanız Gerekenler
• Tamponu yarım saat süre ile ısırın. 
• Tamponun çıkarılmasını takiben aspirin ve türevleri hariç olmak üzere uygun bir ağrı kesici ilaç alabilirsiniz. 
• Çekimin yapıldığı gün boyunca çok sıcak yiyecek ve içecek tüketmeyiniz. 
• Çekimin yapıldığı gün boyunca sigara ve alkol kullanmayınız. 
• Çekimin yapıldığı gün boyunca ağzınızı sıkça çalkalamayınız ve gargara yapmayınız. 
• Çekim yapılan bölgeyi 2 gün süre ile fırçalamayınız. 
• Hekiminiz size reçete vermediği taktirde ilaç kullanmanıza gerek yoktur. 
• Çekimi takiben iki gün ve daha fazla süre ağrının varlığı durumunda doktorunuza başvurunuz. 

Gömük Dişler 

• Sürme zamanı geldiği halde, diş dizisinde yer almayarak mukoza veya kemik altında kalan dişlere gömük dişler denir. 
• Gömük kalmış dişler hastanın protez kullanımına bağlı olarak gelişen bası nedeniyle sonraki dönemlerde de sürme eğilimi gösterebilirler.
 
Dişler Neden Gömük Kalırlar?
Lokal Nedenler
• Uzun süren iltihapların dişin üzerindeki mukozayı kalınlaştırması 
• Komşu dişlerin baskısı 
• Kemiğin çok yoğun olması 
• Anormal pozisyonlar 
• Çenede yer darlığı 
• Daimi dişlerin etrafında fazladan diş veya kistik oluşumların bulunması 
• Çene kemiğinde enfeksiyonlar 
• Süt dişlerinin gereğinden fazla ağızda kalması 
• Süt dişlerinin vaktinden önce kaybı 

  
Lokal Nedenler
• Genetik nedenler 
• Hamilelik döneminde anenin geçirmiş olduğu hastalıklar (kızıl, kızamık, suçiçeği gibi) ve kullanmış olduğu ilaçlar 
• Kansızlık 
• Tüberküloz 
• Damak yarıkları 
• Yirmi yaş dişleri (üçüncü büyük azı dişi veya akıl dişi) ağzımızda en son süren dişler olduğu için gömüklükleri en sık görülen dişlerdir. 
Radyografik Değerlendirme 
Gömülü dişin şeklinin, komşu anotomik boşluklara yakınlığının ve etrafında bir patolojik durumun olup olmadığının tespiti için radyografik değerlendirme gereklidir. Radyografik değerlendirme için periapikal, okluzal ve panoramik radyografiler kullanılmaktadır.

  
Gömük Dişlerin Çekilmesini Gerektiren Durumlar Nelerdir? 
• Komşu dişlere zarar veren gömük dişler 
• Enfeksiyon riski oluşturan gömük dişler 
• Ortodontik tedaviye engel olan dişler 
• Kist ve tümör gibi patolojik oluşumlara neden olan veya bu oluşumların içinde bulunan gömük dişler 
• Fokal enfeksiyon odağı oluşturan gömük dişler 
• Nedeni bilinmeyen ağrılara(kulak ağrısı, çene eklemi ağrısı) neden olan gömük dişler 
• Ağız açıklığının kısıtlanmasına neden olan dişler 
• Kırık hattında bulunan gömük dişler 

Gömük Dişerin Ameliyatı Sonrası Yapmanız Gerekenler 
• Tamponu yarım saat süre ile ısırın. 
• Ameliyatın yapıldığı gün boyunca ameliyat bölgenize dışarıdan soğuk uygulaması yapınız. 
• Ameliyatın yapıldığı gün boyunca sıcak yiyecek ve içecek tüketmeyiniz. 
• Ameliyatın yapıldığı gün boyunca sigara ve alkol kullanmayınız. 
• Ameliyatımn yapıldığı gün boyunca sıcak duş ve banyo yapmayınız. 
• Ameliyatın yapıldığı gün boyunca ağzınızı sıkça çalkalamayınız ve gargara yapmayınız. 
• Ameliyatı takiben 1 hafta süre ile ya da dikişleriniz alınana kadar ameliyat bölgenizi fırçalamayınız. 
• Hekiminizin size verdiği reçetedeki ilaçları ameliyatı takiben kullanmaya başlayınız. 
• Ameliyatı takiben iki gün ve daha fazla süre ağrının mevcudiyeti durumunda hekiminize başvurunuz. 
• Dikişlerinizin alınması için ameliyat gününden 1 hafta sonra kliniğimize geliniz. 

Apikal Rezeksiyon 
Apikal rezeksiyon, kök ucunda iltihabı olan dişlerin ameliyat ile kök ucunun kesilmesi, bu bölgedeki patolojik oluşumların çıkarılması ve aynı esnada kök kanal veya kanallarının bakterilerden arındırılıp doldurulması işlemidir.
Apikal Rezeksiyon Ameliyatı Hangi Durumlarda Yapılır? 

• Diş kökünde aşırı eğrilik, perforasyon (delinme) veya kök kanalı içinde kalsifikasyon bulunması nedeniyle kanal tedavisinin tam olarak yapılamaması 
• Kök ucu tamamen kapanmamış yani gelişmini tamamlayamayan dişlerde kök kanal temizliğinin ve dolgu maddesi uygulanmasının başarılı bir şekilde yapılamayacağı dişlerde 
• Kök kanalına dişin üzerinden ulaşılamadığında (kuron veya köprü protezleri yani kaplamaların varlığında) kanal tedavisi yapılamadığı durumlarda
• Kök kanal tedavisi sırasında alet kırıldıysa, kırılan aletin mutlaka çıkarılması gerekiyorsa, aleti çıkarmak gerektiğinde 
• Dişin kök ucunda kistik oluşumların meydana geldiği durumlarda 
• Diş kökünün kemik içerisindeki 1/3 uç kısmının kırılması durumlarında 
 
Apikal rezeksiyon sonrası iyileşmenin değerlendirilmesinde en gerçekçi ölçüler periapikal radyografi ve klinik belirtilerdir. Bu nedenle hastaların takibi gereklidir. 

Kistler
Kist, merkezden çevreye genişleyerek büyüyen, çeper ile çevrili patolojik bir boşluktur. Kistlerin büyürken oluşturdukları başınç komşu dişlerin köklerinde rezorpsiyonuna neden olur, çok fazla büyüyen kistlerde komşu dişlerin kaybı görülebilir.

Kistler Nasıl Meydana Gelir? 
Kistler, embriyolojik gelişim sürecinde dokular içine yerleşen hücre artıklarından gelişebildikleri gibi, enfekte kök kanalından gelişen irritasyon sonucu kök ucu bölgesinde meydana gelen patolojik değişiklikler ile veya kök ucunda kistik lezyonu bulunan dişlerin çekimi sonrası çene kemiği içinde bu lezyonun kalması sonucunda da gelişebilir.

Kist Ameliyatları 
Kist ameliyatlarında temel ilke tüm kistin çeperi ile birlikte çıkarılmasıdır. Kist lezyonu ile ilişkili olmayan komşu diş kökleri korunmalı ve kist içerisinde bulunan dişlerin apikal rezeksiyon yöntemi ağız içerisinde kalması sağlanmalıdır. 

Bazı kist tiplerinde kistin kendi oluşturduğu basınçla ittiği ve gömük kalan dişlerin sürmesinin (çıkmasını) sağlamak amacıyla kist içerisine diren yerleştirilir. Bu diren her hafta değiştirilerek kist içindeki basıncın azaltılmasını, kist çevresinde yeni kemik oluşumunu ve gömük kalan dişlerin sürmesini sağlar. Kist tedavisinin fonksiyonel veya estetik sorunlara yol açmaması gereklidir.

Bu nedenle büyük kist boşluklarının uygun kemik greftleri (kemik tozu) ve membranlar(bariyer) ile rekonstrüksiyonu gereklidir. 
Protez için çene kemikleri ve yumuşak dokuların düzenlenmesi (Preprotetik Cerrahi İşlemler) Protez yapılmadan önce yumuşak ve sert dokuların daha iyi bir duruma getirilmesi amacıyla yapılan cerrahi işlemlerdir. 

Bunlar;
• Çene kemiğinin üzerinde bulunan girinti ve çıkıntılar (Bunlar hareketli protezlerin kullanımı sırasında sürekli olarak vuruk yaralarına neden olur) düzeltilmesini 
• Torusların (gelişimsel kemik büyümeleri yani lobuler kemik çıkıntıları) giderilmesini 
• Frenektomiyi (dil ve dudak bağlarının kaldırılması) 
• Protez kenarlarının mukozayı irrite etmesine bağlı olarak gelişen oluşumların (protez kenarı uru, irritasyon fibromu) alınmasını 
• Erken yaşlarda diş kaybı ile birlikte uzun yıllar aynı protezi kullanan hastalarda çiğneme baskılarının kemiğe dengesiz iletilmesi sonucu kemik rezorpsiyonu ile birlikte çene kemiği üzerinde meydana gelen hareketli dokuların (mobil kretlerin düzenlenmesi) alınmasını içerir. 

Frenektomi 
Çene kemiğinin tepesine yapışık olan dudak bağları (frenum) dişsiz hastalarda protez sınırlarının olması gerektiğinden daha kısa olmasına ve bu da protez tutuculuğunun azalmasına neden olur. Dişli hastalarda ise bu dudak bağı (frenum) iki diş arasında aralık oluşmasına (diastema) neden olur. Dil bağı (frenum) ise dil hareketlerini kısıtlayacak ve konuşmayı olumsuz etkileyecek biçimde kısa olabilir. Bu nedenle dil ve dudak bağları, fonksiyonel ve estetik sorunlara neden oldukları durumlarda cerrahi olarak giderilmeleri gereklidir. 
 
Biyopsi 
Ağız içinde meydana gelen oluşum veya lezyonların histopatolojik özelliklerinin incelenmesi ve teşhis koyulabilmesi için o bölgeden parça alınması işlemidir. 

Hangi durumlarda biyopsi alınmalıdır? 
• Herhangi bir neden olmadan 3 haftadan daha uzun süre devam eden lezyonlar 
• Lokal irritasyon faktörlerini kaldırtıktan sonra ve lokal tedavi uygulanıktan sonra 10-14 gün ve daha uzun süre devam eden iltihabi lezyonlar 
• Yüzey dokularda inatçı hiperkeratotik (beyaz renkli) lezyonlar 
• Gözle görülen veya palpasyonda (elle muayenede) hissedilen doku içindeki tümöral büyümeler 
• Uzun süre devam eden ve sebebi bilinmeyen iltihabi değişiklikler 
• Lokal fonksiyonları (çiğneme, konuşma vb.) engelleyen lezyonlar 
• Klinik ve radyolojik olarak tam tanı konulamayan kemik lezyonları 
• Malignite şüphesi uyandıran lezyonlar